Filist’de, bir sürüdeki koyunların sayısı yüz civarındaydı. Çoban sürüyü bırakmak zorunda kaldığında, birlikte çalıştığı meslektaşına emanet ederdi. Kaybolmuş bir koyunla ilgilenmek, günah işleyen bir kardeşle yakından ilgilenerek tövbe etmesini sağlamakla aynıdır. 16. ayette geçen “tanığın sözü” ifadesi, kişinin tanık olması anlamındadır. 18. ayetteki “bağlamak-çözmek” kelimeleri ise, yargı sonucunda belirlenen suçluluğu ve suçsuzluğu açıklayan yasa (hukuk) terimleridir.
Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği:
11-14. ayetler: Tanrı, yolunu şaşıran bir koyuna, diğer doksan dokuz koyuna gösterdiği sevgi ve merhametten daha fazla sevgi göstererek ilgilenir. Tanrı, topluluktan ayrılan küçüklerle ve topluluğun çevresindeki hor görülen güçsüzlerle ilgilenir. Güçsüzlere ve küçüklere ilgi göstermeyip güçlü olanlarla boy ölçüşerek popüler olmak, Tanrı’nın isteğine aykırıdır. Çoban olan Davut’un ısrail’in kralı olması, Kutsal Kitap tarihinde, küçüklerin en büyük yerleri aldığını gösterir.
20. ayet: O dönemde havralarda toplantı düzenlenebilmesi için en az on Yahudi erkeğin olması gerekirdi. Ama İsa, en az iki veya üç kişi (kadın-erkek fark etmez) bir araya gelerek dua ettiğinde onlarla beraber olup dualarına karşılık vereceğini vaat etti.
Bana hangi öğütler verilmektedir?
10. ayet: Küçükler hor görülerek aşağılandıklarında, melekler bu durumu Tanrı’ya bildirirler. Küçük olmak, hor görülmesi gereken bir durum değildir. Tam tersine, sıcak bir ilgiye gereksinim duyulan bir durumdur.
15-17. ayetler: Günah işleyen kardeşe öğüt verirken, günahını abartarak utandırmamalı, diğerlerine açıklamadan önce onunla konuşmalıyız. Dinlemediği takdirde, tanıkların yanında öğüt vermeliyiz. Tanık çağrılmasının nedeni, bu fırsatı reddederse yasanın gereğinin yerine getirileceğini anlamasıdır. Dua: Tanrım, verdiğin yetkiyi doğru ve adil bir şekilde kullanmak istiyorum, bana yardım et! |