1.Samuel 14:24-42
24 O gün ısrailliler bitkindi. Çünkü Saul, "Ben düşmanlarımdan öç alıncaya kadar, akşama dek kim yemek yerse lanetli olsun!" diye halka ant içirmişti. Bu yüzden de kimse bir şey yememişti.
25-26 Derken, her yanı bal dolu bir ormana vardılar. Askerler ormana girince, toprakta akan balları gördüler. Ne var ki, içtikleri anttan korktukları için hiçbiri bala dokunmadı.
27 Yonatan babasının halka ant içirdiğini duymamıştı. Elindeki değneği uzatıp ucunu bal gümecine batırdı. Biraz bal tadar tatmaz gözleri parladı.
28 Bunun üzerine oradakilerden biri, Yonatan'a, "Baban askerlere, 'Bugün kim yemek yerse lanetli olsun' diye ant içirdi" dedi, "Askerlerin bitkin düşmesi de bundan."
29 Yonatan, "Babam halka sıkıntı verdi" diye yanıtladı, "Bakın, bu baldan biraz tadınca gözlerim nasıl da parladı!
30 Bugün halk düşmanlarından yağmaladığı yiyeceklerden özgürce yeseydi, çok daha iyi olurdu! O zaman Filistliler'in yenilgisi de daha ağır olmaz mıydı?"
31 O gün ısrailliler, Filistliler'i Mikmas'tan Ayalon'a kadar yenilgiye uğrattılar. Ama ısrail askerleri o kadar bitkindi ki,
32 yağmaladıkları mallara saldırdılar; koyunları, sığırları, buzağıları yakaladıkları gibi hemen oracıkta kesip kanını akıtmadan yediler.
33 Durumu Saul'a bildirerek, "Bak, askerlerin kanlı eti yemekle RAB'be karşı günah işliyor!" dediler. Bunun üzerine Saul, "Hainlik ettiniz!" dedi, "Hemen büyük bir taş yuvarlayın bana."
34 Sonra ekledi: "Halkın arasına varıp herkesin öküzünü, koyununu bana getirmesini söyleyin. Onları burada kesip yesinler. Eti kanıyla birlikte yiyerek RAB'be karşı günah işlemeyin." O gece herkes öküzünü getirip orada kesti.
35 O sırada Saul RAB'be bir sunak yaptı. RAB'be yaptığı ilk sunaktı bu.
36 Saul adamlarına, "Haydi, bu gece Filistliler'e saldıralım" dedi, "Tan ağarıncaya dek mallarını yağmalayalım, onlardan bir tekini bile sağ bırakmayalım." Adamlar, "Sence uygun olan neyse onu yap" diye karşılık verdiler. Ama kâhin, "Burada Tanrı'ya danışalım" dedi.
37 Bunun üzerine Saul, Tanrı'ya, "Filistliler'e saldırmaya gideyim mi? Onları ısrailliler'in eline teslim edecek misin?" diye sordu. Ama Tanrı o gün yanıt vermedi.
38 Bunun için Saul, "Ey halkın önderleri! Buraya yaklaşın da bugün işlenen bu günahın nasıl işlendiğini ortaya çıkaralım" dedi,
39 "ısrail'i kurtaran yaşayan RAB'bin adıyla derim ki, bu günaha yol açan oğlum Yonatan bile olsa kesinlikle öldürülecektir." Ama kimse bir şey söylemedi.
40 Bunun üzerine Saul halka, "Siz bir yanda durun, oğlum Yonatan'la ben öbür yanda duracağız" dedi. Halk, "Sence uygun olan neyse onu yap" diye karşılık verdi.
41 Saul, ısrail'in Tanrısı RAB'be, "Bana doğru yanıtı ver" dedi. Kur'a Yonatan'la Saul'a düştü, halk aklandı.
42 Saul bu kez, "Benimle oğlum Yonatan arasında kur'a çekin" dedi. Kur'a Yonatan'a düştü.
Akılsızca Verilen Buyruk
Saul savaş sırasında askerlerinin yemek yemelerini yasaklayarak halkın günah işlemesine neden oldu; ayrıca mantıktan yoksun ve hiç düşünmeden ant içirerek Yonatan'ı bile tehlikeye soktu. Bugünkü metinde Saul'un krallığının gitgide zayıflayan durumunu görüyoruz.
Tanrı'nın ayetlerdeki kimliği:
37-42. ayetler: Saul'un mantıksızca ve aceleyle verdiği buyruk, kesin olarak Tanrı adıyla edilen bir yemindi. Mükemmel bir savaş planı hazırlayarak kâhinle birlikte Tanrı'nın huzuruna çıkıp ciddiyetini göstermesine rağmen, Tanrı şartları yerine getirilmeyen yemini sorgular. Dikkatsizce ant içmeyelim. Tanrı'nın isteğini öğrenmeden anlık duygularla, müjdeci veya Rab'bin hizmetkârı olarak adanma isteklerimize dikkat edelim.
Bana hangi öğütler verilmektedir?
24. ayet: ‘Ben düşmanlarımdan öç alıncaya kadar' sözü ile Saul, Tanrı uğruna savaşmaktansa kişisel öçlerini almayı düşündüğünü gösteriyordu. Kaybettiği eski imajını savaş kazanarak yenileyip, belki de krallığını tekrar güçlendirme niyetindeydi. Bu, Yonatan'ın tavrının tam tersidir. Tanrı'nın işini, kendi isteğimizi gerçekleştirmek için kullanıp kullanmadığımızı inceleyelim. Tanrı'nın işi toplumsal gerekçe (onur) uğruna ve gizli amaçlarla başka işler için planlanıyorsa hemen durdurulmalıdır.
24-27, 32-42. ayetler: Saul Tanrı'ya dindarlığını göstermek için, buyruğundaki askerlerin çekeceği sıkıntıyı hiç umursamayıp onlara mantıksızca bir ant içirmişti. Halkı gittikçe yoruluyordu. Bu yeminden hiç haberi olmayan Yonatan ise bilmeden buyruğa karşı geldi. Önder olarak dikkatsizliğim nedeniyle kilise üyelerine sıkıntı verdim mi? Hatta Tanrı'yla olan ilişkilerden daha çok, yaptığı işe veya başarıya önem veren ikiyüzlüler gibi olmaları için farkında olmadan onları yönlendirdim mi?
38-42. ayetler: Saul Tanrı'nın kendisine karşı duyduğu güvensizliği gidermek amacıyla elinden geldiğince çaba göstermektedir. Hatta, ‘bu günaha yol açan oğlum Yonatan bile olsa kesinlikle öldürülecektir' ifadesiyle kararlılığını ortaya koymuştu (39). Saul acımasız biridir. Gerçek bir imana sahip olduğunu kanıtlamak için ailesini, zayıf olan üyeleri ve topluluğu düşünmeden gösterilen sevgisiz gayret sahte imana dayanır.
Dua: Rabbim, ne durumda olursam olayım, sana inanmayanlar gibi davranmayacağım.
|