ihtiyaçları Sağlayan Tanrı


Mısır'dan Çıkış 15:22-16:12

22 Musa İsrailliler'i Kızıldeniz'in ötesine çıkardı. Şur Çölü'ne girdiler. Çölde üç gün yol aldılarsa da su bulamadılar.

23 Mara'ya vardılar. Ama Mara'nın suyunu içemediler, çünkü su acıydı. Bu yüzden oraya Mara adı verildi.

24 Halk, "Ne içeceğiz?" diye Musa'ya yakınmaya başladı.

25 Musa RAB'be yakardı. RAB ona bir ağaç parçası gösterdi. Musa onu suya atınca sular tatlı oldu. Orada RAB onlar için bir kural ve ilke koydu, hepsini sınadı.

26 "Ben, Tanrınız Yahve'nin sözünü dikkatle dinler, gözümde doğru olanı yapar, buyruklarıma kulak verir, bütün kurallarıma uyarsanız, Mısırlılar'a verdiğim hastalıkların hiçbirini size vermeyeceğim" dedi, "Çünkü size şifa veren RAB benim."

27 Sonra Elim'e gittiler. Orada on iki su kaynağı, yetmiş hurma ağacı vardı. Su kıyısında konakladılar.

1 Bütün İsrail topluluğu Elim'den ayrıldı. Mısır'dan çıktıktan sonra ikinci ayın on beşinci günü Elim ile Sina arasındaki Sin Çölü'ne vardılar.

2 Çölde hepsi Musa'yla Harun'a yakınmaya başladı.

3 "Keşke RAB bizi Mısır'dayken öldürseydi" dediler, "Hiç değilse orada et kazanlarının başına oturur, doyasıya yerdik. Ama siz bütün topluluğu açlıktan öldürmek için bizi bu çöle getirdiniz."

4 RAB Musa'ya, "Size gökten ekmek yağdıracağım" dedi, "Halk her gün gidip günlük ekmeğini toplayacak. Böylece onları sınayacağım: Benim yasama göre yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, göreceğim.

5 Altıncı gün her gün topladıklarının iki katını toplayıp hazırlayacaklar."

6 Musa'yla Harun İsrailliler'e, "Bu akşam sizi Mısır'dan RAB'bin çıkardığını bileceksiniz" dediler,

7 "Sabah da RAB'bin görkemini göreceksiniz. Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki, bize söyleniyorsunuz?"

8 Sonra Musa, "Akşam size yemek için et, sabah da dilediğiniz kadar ekmek verilince, RAB'bin görkemini göreceksiniz" dedi, "Çünkü RAB kendisine söylendiğinizi duydu. Biz kimiz ki? Siz bize değil, RAB'be söyleniyorsunuz."

9 Musa Harun'a, "Bütün İsrail topluluğuna söyle, RAB'bin huzuruna gelsinler" dedi, "Çünkü RAB söylendiklerini duydu."

10 Harun İsrail topluluğuna bunları anlatırken, çöle doğru baktılar. RAB'bin görkemi bulutta görünüyordu.

11 RAB Musa'ya şöyle dedi:

12 "İsrailliler'in yakınmalarını duydum. Onlara de ki, 'Akşamüstü et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnınızı doyuracaksınız. O zaman bileceksiniz ki, Tanrınız RAB benim.'"


Tanrı'nın ayetlerdeki kimliği:

15:24-25, 16:4,5,7: İsrailliler Kızıldeniz'in önünde şikayet ettikleri gibi, şimdi de acı su ve açlık yüzünden şikayet etmeye başladılar. Yine de Tann İsrailliler'in ihtiyaçlarmı karşılamaya devam etti. Acı suyla karşılaşmalarını sağlayan da, acı suyu tatlıya çeviren de, bir süre aç kalan man ve bıldırcınla doyuran da Tanrı'dır. Ne kadar sıkıntı içinde olursak olalım, biz daha O'ndan dilemeden ihtiyaçlarımızı bilen ve sağlayan Tanrı'ya güvenelim.

25-26, 16:4: Tanrı İsrailliler'e, "Buyruklanma kulak verir, bütün kurallarıma uyarsanız, Mısırlılar'a verdiğim hastalıkların hiçbirini size vermeyeceğim. Çünkü size şifa veren RAB benim" dedi. Tanrı bu kural ve ilkeleri koyarak onları sınamak istedi. Bu, kendilerine güvenmeyi bırakıp, Kızıldeniz'den geçmelerini sağlayan Tanrı'ya güvenmelerini gerektiren bir sınamaydı. "Yalnız Tanrı'ya güvenip O'nu sevin" buyruğunu bir yük olarak mı algılıyoruz? Tüm evreni yaratan Tanrı'nın zenginliğini tadabilmemiz için bizi özgür kılan kurtuluş armağanmı kabul ediyor muyuz?

Bana hangi öğütler verilmektedir?

24-27, 16:1-3: İsrailliler Kızıldeniz'de fıravunun ordusunu yok eden ve Mara'da acı suyu tatlıya çeviren Tanrı'nın gücünü görmüşlerdi. Ama Elim'de on iki su kaynağı ile yetmiş hurma ağacının keyfini çıkardıktan sonra, istediklerini elde edemeyince Musa'yla Harun'a yakınmaya başladılar. Ben de Israilliler gibi, bir isteğim yerine gelmedi diye, Tanrı'nın bugüne kadar verdiği bereketleri unutarak, şükretmek yerine şikayet ediyor muyum?

 
Mujde.org