Özellikle 16. ayette söz edilen “iki yüz milyonluk atlı ordu” simgeseldir ve savaşlarda birçok kişinin öleceği anlamına gelir. İsa’nın ayetlerdeki kimliği: 13. ayet: İsa, Tanrı’nın önündeki altın sunağın ve dört boynuzun arasında durur. Sunağın aşağısında durup öldürülen imanlıların feryadına ve buhurla sunulan halkının dualarının yanıtı olarak yargısını gösterir. Tanrı, halkının sıkıntılarda ettiği dualara her zaman önem verir. Dualarımızı işitip yanıtlayan Rab’be, çektiğimiz sıkıntıları söyleyelim. 14. ayet: Tanrı, düşmüş melekleri yargının bir aracı olarak kullanır. Düşmüş olan bu dört melek çok korkunç ve yıkıcı olacak, ama yalnızca Tanrı’nın izin verdiği kadar... Bu nedenle onlardan korkmamıza gerek yoktur. “Büyük Fırat Irmağı”, Rab’bin yolunda yürümeyen, O’na itaat etmeyen ısrail’i yargılamak için Tanrı’nın kullandığı ulusların bulunduğu yerdir. 15-19. ayetler: Tanrı’nın bu ayetlerde dört meleğe, itaat etmeyen insanların üçte birini öldürmeleri için izin verdiği görülüyor. Eğer Tanrı sınır koymasaydı çok daha fazlasını öldürebilirlerdi. Elçi Yuhanna’nın yaşadığı dönemde iki yüz milyonluk bir ordu yoktu, ama olsaydı bunu görenlerin dizlerinin bağı çözülürdü herhalde. Melekler insanların yalnızca üçte birini öldürürler, ama henüz son yargı gelmemiştir. Tanrı’ya dönmek için hâlâ fırsat vardır. Bana hangi öğütler verilmektedir? 20, 21. ayetler: Belalardan ölmemiş olanlar yine de tövbe etmezler. Çünkü yürekleri katılaşmıştır. Onlar, Tanrı’nın uyarılarına rağmen kötü işlerinden dönmezler. Kötülüğe yavaş yavaş adım atarak, geri dönüşü mümkün olmayan yola girebiliriz. Bugün kabul ettiğim bir ayartma, yarın günaha dönüşebilir ve sonunda alışkanlık halini alır. Henüz yüreğimiz katılaşmamışken Rab’be dönmeliyiz. Dua: Rabbim, günahımı bana belirttiğinde, yüreğimi katılaştırmadan tövbe etmemi sağla. |