Rab’bin öfkesinin bugünkü ayetlerde de devam ettiğini görüyoruz. Rab öf-kelenmeden önce uzun bir zaman sabırla bekler. Ama bir kez öfkelenmeye başladığında kimse O’nu durduramaz. Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği: 30, 31. ayetler: Tanrı Kendi ‘ağılına’ (Yahuda halkı) ve ‘dünyada yaşayanlara’ (diğer uluslar) yargısından söz ediyor. Hiç kimse Rab’bin yargısından kaçamaz. O’nun bütün işleri adildir. 32, 33. ayetler: Bu ayetlerde, Rab’be hizmet etmeden kendi isteklerine göre yaşayanların sonlarının ne kadar perişan olacağı gösterilmektedir. Burada söz edilen “ölüyü toplamak” deyimi, ölünün yıkanıp giydirilmesi anlamına gelmektedir. Ölünün gömülmemesi ısrail için utanç verici ve korkunç bir durumdu. Rab’be iman etmeden dünyasal onur peşinde koşanları bekleyen trajik son da böyledir. 34-38. ayetler: Özellikle ‘çobanlara’ ve ‘sürü başlarına’ (önderler) korkunç cezalar verilir. Kuzuyu avlamak için inini terk eden genç aslan gibi (38), Rab de kötü önderlerin hepsini cezalandırır. Halkı yanlış yola sürükleyen kötü önderler Rab’bin yargısından kaçıp kurtulamayacaklardır (35). Çobanların (önderler) halkı doğru yoldan Rab’be yaklaştırıp onlara iyi bak-mak, imanda esenlik ve bolluk içinde yaşamalarına yardımcı olmak gibi sorumlulukları vardır. Halk yoldan saptığında bunun ilk sorumlusu önderdir. Önder olarak sorumluluğumu gerektiği gibi yerine getiriyor muyum? Bana verilen ruhsal görevi doğru şekilde yerine getirerek, kardeşleri Rab’bin sözüyle besleyip koruyor muyum? Dua: Rab, yargını daima hatırlayıp sürekli seninle yaşamak istiyorum. |