Yehoyakin’in krallığının 3’üncü ayı dolmadan, Babil Kralı Nebukadnessar Yahuda’ya saldırıp kralı ve halkı tutsak alarak götürür (1). Babil’e teslim olanların yaşayacağını, kalanların ise öleceğini Rab daha önce söylemişti (21:8, 9). Dolayısıyla bugün ele alacağımız ayetler, Babil’e sürgün gidecek olanları teselli etmek için yazılmıştır. Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği: 1-3. ayetler: Rab, sıkıntı içinde yaşayan halkını kesinlikle bırakmayan ve onları kurtaracak bir plana sahip olandır. Sonunda halk sürgüne gider, ama Tanrı, onlar için yapacağı işi, incir sepeti görümüyle gösterir. Sıkıntı çekiyor olmam Rab’bin beni bıraktığı anlamına gelmez. Tam tersine, sıkıntıya katlanmamdan dolayı beni onurlandıracaktır. 4-7. ayetler: Tanrı kendi halkını tamamen iyileştirendir. Halkı iyileştirmek için yapacağı iş konusunda kullandığı ifadelere bakalım. “ıyi incirler gibi”, “Bu ülkeye geri getireceğim”, “Bina edeceğim, yıkmayacağım”, “Dikeceğim, kökünden sökmeyeceğim”, “Rab olduğumu anlayacak bir yürek vereceğim”, “Bütün yürekleriyle bana dönecekler”, “Ben de onların Tanrısı olacağım.” Rab kendi halkından kesinlikle vazgeçmez. şu an zayıf ve yetersiz yönlerim olsa bile, beni olgunlaştırmaya devam edecek ve sonunda Mesih’in ikinci gelişinde kusursuz biri olarak tamamlayacaktır. 8-10. ayetler: Rab, sözüne itaat etmeyenleri lanetleyerek iğrenç bir duruma düşürecektir. Aslında duruma bakıldığında Babil’e sürgüne gidenler lanetli, Yeruşalim’de kalanlar ise Tanrı’nın merhametine kavuşanlar olarak görünüyordu. Ama gerçek bunun tam tersiydi. Rab sürgüne gidenlere iyilik edeceğini (5-7), kalanların mahvolacağını söylüyor (8-10). Babil’e teslim olmalarını buyurduğu zaman, bundan korktukları için itaat etmediler. Gerçek peygamber olan Yeremya’nın sözüne güvenmek yerine, sahte peygamberlerin sözüne güvendiler. şu sıralar zor gelse bile, yine de Rab’bin sözüne güvenerek hareket etmeliyim. Dua: Tanrım, İsa Mesih aracılığıyla aramızdaki ilişkiyi yenilediğin için sana şü-kürler olsun. |