5. bölüm, topluluğun yaşamının tamamen yalanla dolu olması nedeniyle, onlara verilecek cezadan söz eder. 1-9. bölümlerde onların bağışlanamayacak kötülüklerinden, 10-19. bölümlerde ise Tanrı’nın yargı tasarısıyla halkın gerçekçi olmayan güven duygusunu karşılaştırılmaktadır. Ama bu durumda bile umudu kırılmayan yalnızca Tanrımız’dır (18).
Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği: 7-9. ayetler: Rab’bin yargı tasarısı adildir. Yaşam verenin onu geri almaya hakkı olduğu gibi, içtikleri anda sadık kalmayan halka karşı yargı talep etmek de O’nun hakkıdır.
Bana hangi öğütler verilmektedir?1, 2. ayetler: Yeruşalim’de gerçeği arayan kimse yoktu ve halkın tamamı ruhsal yönden çürümüşlük içindeydi. Rab’be iman edeceklerine ant içmeleri de asılsızdı, çünkü sözleriyle davranışları birbirini tutmuyordu. ımanımla özdeş bir yaşam mı sürdürüyorum? Rab’bin sözüne göre yaşıyor muyum? 3-6. ayetler: Yalnızca yoksullarla akılsızlar değil, önderler de Rab’bin yolunu reddettiler. Cezalandırıldıkları halde yine de yüzleri kaya gibi sertti. Rab’bin yolunu bilmeyen yoksulla zengin, cahille okumuş kişi arasında fark yoktur. Bu kişilerin hepsi aptal ve akılsızdır. Özellikle zengin ve okumuş insanlar kibirlenmeden, alçakgönüllülükle Rab’bin sözünü öğrenmeye ve buna göre yaşamaya dikkat etmelidirler. 10-13. ayetler: Bu ayetlerde ısrail’in cezalandırılma nedeni açıklanmaktadır. Seçilmiş asma olan ısrail, Rab’be olan imanını bırakmakla kalmadı, davranışlarıyla da Tanrı’nın varlığını reddetti. Bunlar, felaketin kendilerine uğramayacağını ve yargı diye bir şey görmeyeceklerini söyleyerek güvenlikte olduklarını düşünüyorlardı. Sahte peygamberler de halkın bu sahte güvenlikten şüphe etmemelerini sağlıyorlardı. Kilisemizin ve kendimizin çürümüşlüğünü görmeden, sayıca büyümeleri öne sürerek durumu kurtarmaya çalışan önderlerden sakınmalıyız. Dua: Rab, gerçeği öğrenmek için daha büyük bir gayrete sahip olmamı sağla. |